merhaba, endüstri forum için hazırladığım bir özet var, konuyla alakalı olduğunu düşünerek buraya eklemek isterim;
Yeni çalışma düzeninde insanın psikolojisine kısa bir bakış, personel açısından.
Zorlukla kolaylık yan yana, neredeyse her zaman. Zor olan orda dururken kolaylaştırıcı hisler, sürpriz sonuçlar arka planda çalışmaya devam eden uygulamalar gibi. Güncelleştirmeler gerekebilir tabii. J
Konuyu bu şekilde ele almanın da durumu kolaylaştırıcı etkisini reddetmiyorum elbette. Herneyse..
İşte özetin özeti;
- Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar, insanoğlu, kendi kendine yardım ile ilerlemek zorunda.
- İşe onu saran stresi harekete geçiren pek çok mekanizmayı kontrol altına alarak başlayabilir. Kontrol edebileceği pek çok nokta gerçekten vardır, kaosa çok açık hayatlarımızda bile. (evden çalışma durumu, bu eylemin işteki drama kısmını baştan elediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.)
- Hep dışardan onay bekleyen insanlarız, kültürümüzün damar yolu olsa kan olarak bu akardı. Onay beklenen insan sayısı da azaldı sanki. Egomuz kendi kendisini doyurabilecek şekilde çalışacağı için yaralı kalpler iyileşmesi hızlandı mı ne?..
- Evde iş yaparken tek rakip çoğunlukla kendimiz oluyoruz. Bu da stres ama yıpratıcı olmayan hani o kontrol edilebilen streslerden. Odağımız doğru noktada kalabilir.
- Güvenli hissettirmeyen, mutlu etmeyen ev ortamında iş performansı düşeceği kesinse, isteyen personele dört duvar çalışma ortamını sağlamaya, işvereni olan şirket ya da kişi, devam etmelidir elbette.
- İnsanlar göremedikleri şey olamazlar diye bir söz var. Ben çok severim. Bu duruma da uyarlanabilir bir söz; kavgacı bir elemanla muhatap olmak zorunda kalmasa kavgaya da daha az meyilli olur, dedikoducu çalışanlarla çevrilmezse ( bir iletişim aracı olarak dedikodu) daha az dedikodu eder doğal mikser olma güdüsüne kapılmaz. Erteleyen ve onu da erteleyiciler arasına sokan bir yancısı olmayacaktır. (sanırım işverenlerin en kârlı durumunu özetleyen bir madde bu )
- İnsanlar eski zamanlarda olmayan rol çatışmalarıyla karşı karşıya, evde olmak ya da güvenli / yeterli çalışma ortamında olmak , aynı anda birçok beklentiyi / birçok rolü karşılama zorunluluğunu düşürür mü?... Büyük olasılıkla.
- Bütün bunların yanında artık işyerinde olmayan personelin yine de geri bildirim alma ihtiyacı devam eder. Patronların da geri bildirim verme ihtiyacı tabii ki. Yapılması gereken tek şey şudur; işveren / patron / yetkili kendi nazik sözcükleriyle durumu küçük, gerçekçi, dengeli çerçevelerle tekrar özetlemesi. Hiçbir şey demesi gerekmediği durumlarda küçük bir teşekkür de iş görür.
- Alternatif iletişim mecralarıyla çalışanlar arası / patron çalışan arası bağ kalacağı ve böyle de olması gerektiği açıkça bellidir. Dolayısıyla fikir ayrılıkları dört duvar iş yerinin dışında devam edecektir. Sevindirici olan şey şu ki; kırgınlıklar %10 görüş farklılıklarından %90 ses tonu / tavırdan kaynaklanır, yani bu gerçek, yeni çalışma şeklinde pek yaşama şansı bulamaz.
Güzel bir tekrarla özetimi bitirmek isterim.
Çoğu çalışan için evde çalışma ‘’ gerçek dünyadan ayrılmadan teknolojinin sanal dünyasındaki gerçek bağlantılarla akışta kalmak’’.
Yukarıda sayılanlarla birlikte denebilir ki, sürüklendiğimiz bu ‘şey’ aslında çok da kötü değildir. Zorlukla kolaylık yanyana.
