Satış yapmadan dünya şirketi olmak

[Recep Akbayrak]

Google'ın en büyük başarısı, 'Satış yapmaması!'

Dünyanın bu dev şirketi, satışlarını kendi ekibiyle yapmayı tercih etseydi, ne olurdu?
- Asla bu kadar büyüyemezdi.

O da bunu çok iyi bildiği için satmak yerine pazarlamayı tercih etti. Saha satışını da paydaşlarına bıraktı.

Peki ne oldu?
- Bu dev şirketin satışlarına aracılık eden gönüllü bir ordu kuruldu. Hem şirketler, hem de şahıslardan oluşan bir ordu.

Yani ne yapmış oldu?
- Müşterisini yaptığı işin içine çekmiş oldu.

Şimdi ben kalkıp burada, bu dijital dünyanın sorunları hakkında bir takım tespitlerde bulunsam, ne olur?
- Bu satışa aracılık eden vatandaşlarımızın önemli bir kısmı hemen avukat kesilir!

Demem o ki;
- Dünyanın en iyi ürününü de geliştirseniz, pazarlamanızı çok iyi yapamazsanız, asla dünya şirketi olamazsınız.

Şimdi bizim Türk şirketleri olarak en büyük ihtiyacımız ürün geliştirmek mi, yoksa pazarlamayı öğrenmek mi?


* Siz de değerli görüşünüzü yoruma yazarsanız çoook sevinirim

 

[Bilgic]

Recep bey , ürün ve fikir geliştiren çok fazla ve iyi firmalarımız var. Oyuncak, otomobil, tekstil den ,mini uydulara kadar geniş yelpazede. Çok farklı alanlarda hizmet sunan firmalarımız var. Pazarlama konusunda başarı (tv dizilerimiz ve THY hariç) bence sıfıra yakın. Çok iyi pazarlama yapan kesimlerin (ürünün zaten alıcısı var) ürünleri çoğunlukla yabancı bilinen markalar. En iyi bilinen inşaat sektöründe bile çok düşük (dövize göre) fiyatlarla pazarlama yapılabiliyor.

 

[Bilgic]

Sorunuza gelirsek, pazarlama öğrenilebilen bir durumsa Evet diyorum.

 

[Recep Akbayrak]

Mesajınız için teşekkür ederim.

Evet, pazarlama kesinlikle kolayca öğrenilen bir faaliyet. Burada tek sorun "inançsızlık".

- "Pazarlama yatırım bütçem ya bana geri dönmezse" diye düşünülüyor!
Örneğin 10 tane mühendis çalıştırıp satış yapması için pres yapan firmalar, 1 mühendisin yıllık maliyeti kadar pazarlama yatırımı yapıp 10 mühendisin daha çok satmasına destek olamıyor!

Bu durum aslında firmaya daha çok para kaybettiriyor ama bunu anlatmak kolay değil.

 

[Derya Kumtepe]

Recep Bey'in de dediği gibi iki soru ya da düşünce insanların pazarlama faaliyetlerine girmesine engel oluyor.

Birincisi "Pazarlama yatırım bütçem ya bana geri dönmezse", ikincisi "dijital duyurular kaç kere görüldü ve beğendi aldı"

Dijital duyuruların, paylaşımların kaç kere görüldüğüne, izlendiğine, duyulduğuna o kadar çok bakıyoruz ki... Ama kimlerin gördüğünü ya da izlediğini düşünmüyoruz.
Reklamcılığın temelinde olan doğru hedef kitle ve doğru mecra ikilisinin günümüzdeki karşılığı doğru filtrelemeye dönüştü. Bu kabul edilebilir bir durum olmakla birlikte duyurularınızın hangi mecrada paylaşıldığı oldukça önemli. Bazen öyle mecralarda duyuru yaparsınız ki filtrelemeye ihtiyacınız bile olmaz. Çünkü 100 kişi görür, o 100 kişide görmesi gereken esas kişilerdir.